Yemin etmek hakikatinde mubah bir tutum olmakla beraber, afaki yere yemin etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de, çok yemin faktörün Yüce Allah’ın güzeline gitmeyen işlerden biri olduğuna işaret edilerek, “Yemin edip duran kimseye boyun eğme!” Kalem, 68/10 buyurulmuştur.

Dil alışkanlığıyla söylenen, başka bir deyişle, rastgele bir işin yapılması veya yapılmaması istikametinde bir içeriğe sahip olmayan “vallahi”, “billâhi” biçimindeki laflar lağv içi boş, kararsız yemin sayıldığı gibi, dahi dahi palavra söyleme maksadı olmaksızın, geçmiş veya şimdiki zamandaki bir husus üzerine doğru olduğunu varsayarak yapılan yemin de lağv andı sayılır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Allah, maksatsız olarak ağzınızdan çıkıveren antlarınızdan lağv andından dolayı sizi mesul yakalamaz” Mâide, 5/89 buyurularak bu cins anttan dolayı keffâret gerekmediği bildirilmiştir. Ancak ağız alışkanlığıyla ikide bir yemin edenlerin bu makûs âdeti en kısa müddette vazgeçmeleri gerekir.

Hiçbir maksat olmasa dahi gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin, mün’akid yemin kapsamındadır ve andın gereği yerine getirilmediğinde keffâret gerekir. Başka Bir Deyişle bu cins antlar maksatsız söylense dahi yemin-i lağv sayılmaz. Merğînânî, el-Hidâye, IV, 5

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

Kategori: